87
Çekimler sırasında çok zor durumda
kaldığınız, ilginç olaylar yaşanıyordur
muhakkak…
Güney Afrika Cumhuriyeti’nde uzun
süredir çalıştığımız bir arazide ışığın
sertleştiği bir zamana denk gelen
bir anda büyük bir fil sürüsünün
nehirde yıkanmalarını izliyorduk.
Yıkanmayı çok seven fillerin nehirdeki
gösteri haline dönüşen bu hallerini
keyifle izlemeye dalmıştık. Deneyimli
rehberimizin uyarısı ile ona kulak
verdik ve bize “sessiz olun” dedikten
sonra doğayı dinlemeye başladık. Az
sonra rehberimizin söylediği cümle
ile irkildik. “leopar babunun kafatasını
kırıyor” demişti. Ardından hemen
harekete geçerek aracı çalıştırdı ve
bulunduğumuz yerden ayrılıp yola
koyulduk. Bu olayın en ilginç tarafı
ise bir süre sonra ortaya çıktı. Çünkü
haklıydı ve bir babunu yiyen leoparı
bulmuştuk ama en az iki km yol
aldıktan sonra... Doğa ile böylesine
bütünleşmiş bir rehber ile çalışmanın
bana kattığı birçok şey oldu. Ve birçok
fotoğrafımı bu ve bunun gibi deneyimli
doğa adamları yardımı ile çekebildim.
Büyük kedi fotoğrafçılığı dışında yaban
hayatla ilgili fotoğraf çalışmalarınız
oldu mu?
Kedilere duyduğum hayranlığımın
dışında genel olarak tüm canlıları
seven biriyim. Büyük kedileri ararken
karşılaştığım uygun ışık koşullarında
canlıları fotoğraflarken bazı türlere
karşı ilgim oluştu ve onlara ilişkin
çalışmalar da yaptım. Bunlar arasında
özellikle kutup ayılarını fotoğrafladığım
proje ve en son da 2007 yılında
Kongo’da dağ gorilleri üzerine
Virunga Ulusal Park’ında yaptığım
çalışmalar sayılabilir. Bir fırsat ve bütçe
yaratabilirsem tekrar dağ gorillerine
ilişkin çalışma yapmak istiyorum.
Fotoğrafta olmazsa olmazlarınız
nelerdir? Sizin için fotoğrafı “biricik”
yapan unsurlar nelerdir?
Fotoğrafa başladığım ilk yıllarda
daha çok kentleri, kültürleri, yaşam
biçimlerini anlatan foto-röportajlar
hazırlıyordum. Bu nedenle “fotoğraf
çekmek için seyahat etmek
zorundaydım.” Ardından geçen zaman
içerisinde vahşi yaşam fotoğrafçılığına
geçiş yaptığım andan itibaren durum
değişti. Bu çok sevdiğim ve hayranlık
duyduğum canlılara bu kadar yakın
olabilmenin bana verdiği ayrıcalık
duygusu daha belirleyici oldu ve ben
artık “orada olabilmek için fotoğraf
çekmeye” başladım. Fotoğraflarım
beni onlara ulaştıran birer araç oldular.
Çektiğim fotoğraflar sayesinde kedilere
yakın olabildim ve böyle de devam
ediyor. Vahşi kedi fotoğrafları çekerken
hiçbir sanatsal kaygı taşımıyorum.
Belgesel tadında çalışmalar üretmek