77
yoğun göç ve yüksek işsizlik oranları
nedeniyle kapkaç olayları epeyce fazla.
Tadınızı kaçırmadan ve hevesinizi
kırmadan Barselona’da özellikle
motosikletli kapkaç olaylarının
diğer büyük şehirlere kıyasla biraz
daha sık meydana geldiğinin altını
çizmeliyim. Yani “Biutiful” filmini
aklınızdan çıkarmadan “Vicky Christina
Barcelona”ya motive olabilirsiniz.
Barselona’yı keşfetmek için size önerim
her zaman olduğu gibi tabanvay
marifetiyle, gerektiğinde metro
ağını kullanarak şehri tavaf etmeniz
olacak. Metro ve diğer toplu taşıma
araçlarında kullanmak üzere turistler
için hazırlanmış olan, seyahat sürenize
göre çok çeşitli ve sınırsız kullanım
hakkı veren kartlardan almak akıllıca bir
tercih. Daha az zahmetle şehrin turistik
alanlarını gezmek isteyenler, gerçek bir
turist modunda dolaşmayı ve alacakları
çoklu biletle istedikleri yerde inip
gezdikten sonra kaldıkları noktadan
devam edebilecekleri üstü açık tur
otobüslerini, yani ‘Bus Turistica’ları
tercih edebilirler pek tabi.
1865’te yapılan ızgara şeklindeki şehir
planına sadık kalınarak geliştirilen
ve hayranlık uyandırıcı bir şehircilik
anlayışına sahip olan Barselona,
haritayı elinize alıp cadde isimlerini
takip ederek hiç kaybolmadan her yeri
gezebileceğiniz bir şehir. Önerime uyup
Katalunya Meydanı’na yakın bir yerde
konumlandıysanız şehre hemencecik
adapte olmanızı sağlayacak olan
caddeye, meşhur Las Ramblas’a
çok yakınsınız demektir. Şehri
İstanbul’a benzettik madem ‘Plaça
de Catalunya’yı Taksim Meydanı’na,
Las Ramblas’ı da İstiklal Caddesi’ne
benzetmek en doğrusu. Bir farkla,
uzunluğu 3 kilometreyi bulan bu
caddenin sonunda sizi tünel benzeri
bir alan değil Akdeniz kıyısı bekliyor
olacak. Adını Arapça kökenli bir
kelimeden alan bu cadde; eskilerde
kelimenin anlamının da işaret ettiği gibi
bir nehir yatağı iken, günümüzde, iki
yanını çevreleyen olağanüstü mimari
güzellikteki binalar, aklınıza gelebilecek
her türlü mağaza, kafe, restoran, bar,
iki yanında sıralı ağaçlar, banklar,
büfeler, sokak çalgıcıları, mim sanatıyla
meşgul performans sanatçıları, turistler,
yerel halk ve dünyanın her milletinden
insan selinin oluşturduğu bir büyük
enerji koridoru adeta. Victor Hugo’nun
“dünyanın en güzel caddesi” olarak
tanımlamayı uygun gördüğü