20
doğum yeri bursa
born in bursa
verdiği eski püskü eşyalı odayı
saray gibi görüyordu. O yıl,
Antalya’da başlayan turne
günlerinin Eskişehir durağında,
ilk evliliğini yapacağı ve ömür
boyu soyadını taşıyacağı
adam olan Ali Senar ile tanıştı.
Bu sırada yeteneğinin methi
saraya ulaşmış, Mustafa
Kemal Atatürk bu muhteşem
sesi dinlemek için onu ve
eşini yanına çağırmıştı. İlk
kez 1937 yılında Ata’ya şarkı
söylemek için onun huzuruna
çıkan Senar ve eşi sabahın
ilk ışıklarına kadar süren
programlarını daha sonra 4 kez
daha yapacaklardı. Bursa Çelik
Palas Oteli’nde, Bursa Merinos
Fabrikası’nın açılışında,
Ege Vapuru’nda ve son kez
1938 yılında, Savarona’da…
Ata’yı son görüşünden sonra
aynı yıl Senar’ın esas müzik
eğitimini aldığı yer olarak
kabul ettiği Ankara’daki radyo
günleri başladı. Burada bir
yandan müzikal eğitimler
alıyor bir yandan sesi ve
yaptığı programlar ile dikkat
çekiyordu. Daha çok kişiye
ulaşma ve sesini daha çok
duyurma fırsatı buluyordu. Bu
dönemde kıskançlıklarından
yorulduğu eşi Ali Bey’den
ayrılmış ve film seslendirme
çalışmalarına başlamıştı.
Müzeyyen Senar’ın ikinci
kocası, Feraye’nin babası
Ercüment Işıl ile tanıştığı 1940
yılında, üzerindeki emeğinden
her fırsatta bahsettiği Hayriye
Hanım’ın kızı ve arkadaşı olan
Nihal ile araları açıldı. Çünkü
life took the toll; problems with
Ercüment, whom she was about
to marry, her mother’s illness led
her to jump off the window of her
apartment. In time she recovered
both physically and spiritually,
but she would suffer pain of the
spinal injuries for many years to
come.
In 1941, she filled the stage of the
Crystal Music Hall and released
one album after the other. They
announced it with large fonts,
over the headlines. Her posters
were everywhere. She also
performed a lot of songs for
movies. People loved her and
her group of friends expanded.
İbrahim Çallı, who drank
champagne from her shoe, and
Neyzen Tevfik, with whom she
sang Turkish folk songs, were
among them. Her mother passed
away when she started singing
at Maksim. This was a great loss
for her, but life had to move on.
She was newly-wed and was on
stage though she was pregnant
for her son Ömer. When her fame
crossed borders, she began
touring abroad and was working
very hard in 1949. She was
running back and forth between
the studio and motherhood.
After ending her deteriorated
relationship with her husband
Ercüment Işıl, she married the
Ambassador of Saudi Arabia
Tevfik Hamza in 1953. He was
her greatest love and, in her
own words, was a “man’s man”.
Political hardships got in the
way and they were forced to an
amicable separation, but they
never forgot each other. Tevfik
Hamza had to leave without
even saying goodbye but left
a note that swore his eternal
love. He told how much he
loved Müzeyyen and that the
Uludağ
Bursa Konseri /
Bursa Concert