Dergi Bursa Aralık/Ocak 2013 - page 66

64
ışığın bilimsel açıklaması ise
“kütikula” adı verilen saydam
bir tabakanın içindeki fotojenik
hücreler ve araba farlarına
benzeyen ışık yansıtıcı
tabakayla açıklanıyor. Işık
organlarında üretilen “lüsiferin”
maddesi, oksijenle kademeli
olarak yanıyor. Bu kimyasal
olay ışığı meydana getirirken,
yavaş yavaş oluşan oksitlenme
kimyasal enerjiyi tamamen
ışığa dönüştürüyor. Tüm böcek
türleri gibi yumurtayla çoğalan
ateşböcekleri, toprak altında ya
da ağaç kovuklarında yaşayan
larvalardan oluşuyor. Solunum
yoluyla meydana getirdikleri
doğal ışıkları, dünyanın birçok
yerinde hayretle izlenen görsel
şölenlere sebep oluyorlar.
Örneğin Tayland’da geceleri
nehir kıyısındaki ağaçların
etrafında toplanıp, bir dakika
da 100’den fazla kez yanıp
sönerek yapay bir şimşek
yaratıyorlar. Jamaika’daki
ateşböceklerinin ışıkları
ve parlaklıkları, metrelerce
uzaklıktan geniş çaplı bir
orman yangını görüntüsü
verebiliyorlar. Ateşböceklerinin
filmlere, kitaplara, dizilere,
şarkılara, hayali karakterlere
hatta “Ateşböceği Ercan” gibi
lakaplarıyla tanıdığımız ünlülere
ilham oluşları, insanlar üzerinde
yarattıkları mucizevi etkiye
ve göz kamaştırıcılıklarına
duyulan hayranlıkla da
açıklanabilir. Örneğin; Reşat
Nuri Güntekin’in, döneminin
dergilerinde yayınlanan
yazılarında kullandığı
takma isimlerinden biri de
“ateşböceği”ydi.
Işık üretme mekanizmaları
çok hızlı çalışan bu komik
yüzlü canlıların faydaları da
yok değil. 1898 yılında savaş
sırasında yaralanan bir askeri
ameliyat etmesi gereken
doktor Williams Gorgas’ın,
ameliyat devam ederken
ışıklar sönünce, getirilen
bir kavanoz ateşböceğinin
yaydığı ışık sayesinde
ameliyatı tamamladığı
biliniyor. Yaz gecelerini
tamamlayan o müthiş
manzaralarını görebilmek
insanı mucizelerle dolu bir
hayatın içinde olduğunu
hatırlatır ateşböcekleri.
Çocukluğunu, yazlıkta
ateşböcekleri toplayıp doğal
fenerler yaparak geçirmiş bir
yetişkinin torunlarına anlatacağı
“renkli” anıları olurlar bazen.
Daha önce ateşböceği
görmemiş olabilirsiniz ama
onlarla daha yakından
ilgilendikten, onlara daha
dikkatli bakma fırsatı bulduktan
sonra bir “ateşböceği” olmak
isteyebilirsiniz. İzleyip hayran
olmak bir yana onlar gibi olup
ışık saçabilmek cezbedici
gelebilir. Hem Tagore’nin dediği
gibi, “Ne çıkar ateşböceği
sansalar bizi…”
have on people and how they
are admired. For example; the
famous novelist Reşat Nuri
Güntekin chose “firefly” as his
penname for when wrote in
magazines.
These funny looking creatures
that can quickly produce light
sometimes prove to be useful
as well. In 1898, while doctor
Williams Gorgas was operating
on a soldier wounded in battle,
the light went out and he
completed the operation with
help of fireflies in a jar. Seeing
their beautiful display in summer
nights, makes you believe that
miracles do happen. An adult,
who collected fireflies in a jar as
a child and made his own lantern,
would have colorful memories
to tell his grandkids. You might
have never seen a firefly before,
but after closely analyzing them,
have the opportunity to observe
them more carefully, you might
want to be a “firefly”. Set aside
watching and admiring them,
the idea of glowing might seem
very appealing. As Tagore says,
“so what if they think we were
fireflies…”
detaylı bakış
in details
1...,56,57,58,59,60,61,62,63,64,65 67,68,69,70,71,72,73,74,75,76,...132
Powered by FlippingBook