56
icadına kadar insanların
aydınlatıcısı oldu. Romalıların
donyağını sıvı hale getirerek
ürettikleri mumun daha sonra
benzer teknikle balmumundan
üretimi başladı. Zamanın
ilerlemesi ve teknolojiye doğru
emin adımların atılmasıyla
1800’lü yıllarda, ateşi
daha farklı ve daha pratik
kullanmanın yolunu ararken
kibrit ve çakmak bulundu.
Vasati 40 çöp arasından birini
seçip sobaya atarak evimizi
ısıtır, bir “çak”mayla ocağımızı
yakıp yemeğimizi pişirir hale
geldik. Çakar çakmaz çakan
çakmakların bin bir türü üretildi
sonra. Koleksiyonculara
ilham olan renk renk, model
model çakmaklar birbirleriyle
yarıştırıldı. Eski çağlardaki
korkular zamanla yerini
cesarete bıraktı ve insanlar
ateşle “oynamaya” başladı.
Ateş yutan adamlar çıktı,
iplerin ucuna bağlanmış
ateşten toplarla yapılan “poi”
adında bir dans türü icat
edildi. Sinema perdelerinde
“ateş krallıkları” kuruldu.
Fantastik sinema filmlerinde
ve çizgi dizilerde bazen kötü
adamlar bazen kahramanlar,
ateşle tasvir edildi. Deyimlere,
atasözlerine konu oldu;
edebiyattan müziğe,
astrolojiden dekorasyona
her yere sıçradı ateş. Şiirler
yazıldı ateş için, şarkılar
söylendi. Dünyanın birçok
yerinde kendiliğinden alev
alan ve hiç sönmeden yanan
doğal ateşler bulundu. Mecazi
anlamlar katıldı ateşe. İnsanlar
tutkularının ya da acılarının
tarifini yaparken de ateşi
kullandı, avladığı bir hayvanın
yüzdüğü derisinden arta
kalanları pişirip afiyetle yerken
de...
Ateşin hayatımızdaki en
lezzetli hallerinden biri, insana
doğanın bir parçası olduğunu
hatırlatan etkinliklerin gözdesi
pikniklerde çıkar karşımıza.
Açık havanın etkisiyle
gelen açlık hissi, bütün gün
was portrayed as fire. It was
source to proverbs and sayings;
it leapt from literature to music, to
astrology and decoration. Poems
were written for fire, songs were
sung. Self-igniting and never
dying fires were found all over
the world. It was given figurative
meanings. When people
described their passions or pain
they used fire, also when they
ate the meat of an animal they
hunted and skinned...
The most delicious version of
fire is when we become a part
of nature to go on picnics, a
favorite for everyone. The sense
of hunger fueled by the open
air, the sweet tired feeling from
running around on green grass
suddenly disappear with the
smell of meat or chicken cooked
on the barbeque. Between the
walks in the nature regardless of
the weather, you sometimes take
a break to roast candies in the
fire. The fires in camp grounds
or on the beach sometimes
comingle with the fire of youth of
the people sitting around them.
It is a whole new joy to play
guitar by the fire, sing songs,
listen to the stories people tell.
People who experience this joy
remember them for the rest of
their lives with a smile on their
faces. Fireplace; completing
the allure of fire, associated
directly with romance, inviting
mulled wine and champagne,
look beautiful and natural in
their neglected corners during
summer. But come New Year,
they gain a whole new meaning.
The joy of the coming year is
reflected on them with elaborate
and shiny ornaments. They
are colored with photographs,
candle sticks, figurines, and
accessories; bringing along
creative ideas for decorating. In
the winter, the pleasure of sipping
your hot chocolate or coffee,
loosing yourself in the pages of
novel, while watching the slowly
burning wood is irreplaceable. As
the fireplace warms your body,
the dreams it induces warm your
heart. The crackling of a fireplace
becomes a song written to
commemorate the very moment
of two lovers, tete-a-tete, in a
romantic embrace. The crimson
fire accompanies the two hearts
burning for each other, no matter
how the weather is outside.
tema
theme