Dergi Bursa Ekim/Kasım 2014 - page 126

124
uzaktaki yakın
so far so close
ortamlardan anlaşılıyor ki,
Almanya’da öncelikli amaç
alkol almak değil, alkolü uzun
süreye yayarak, hayattan alınan
keyfi uzatmak.
Olimpiyat her şehre lazım
Münihlilerin, hafta sonları ve
tatil günleri için, Englischer
Garten gibi tercih ettikleri
bir başka açık alan da
şehrin kuzeyinde yer alan
Olympiapark. Olaylı (Bkz.
Kara Eylül) 1972 Olimpiyat
Oyunları için inşa edilen
dev bir spor kompleksi.
Tepesinde dönen bir restoran
ile yanı başında Rock
Müzesi’nin bulunduğu, 290
mt. yüksekliğindeki televizyon
kulesi Olympiaturm, Münih’in
her yerinden görülebiliyor. Tabi
ki şehri ters açıdan kuşbakışı
izleme şansı veren bu kule
deneyimini es geçmemelisiniz.
Bu defa asansörle tabi.
Komplekste, bungee jumping
yapabileceğiniz olimpiyat
stadyumu, atletizm salonu,
olimpik yüzme havuzu,
sürat pateni pisti, bisiklet
parkuru, tenis kortları, tekne
kiralayabileceğiniz yapay
bir göl ve Sealife isimli
siyah tepeli köpekbalıklarını
görebileceğiniz zengin bir
akvaryum ile birlikte yine
oldukça geniş bir park alanı
ve burada konser vermiş
ünlülere atfedilmiş bir yıldızlı
yol bulunuyor. Bize de şehrin
içinde bu kadar büyük park
alanlarının varlığına şaşırmak
düşüyor.
München deyince BMW,
BMW deyince München
Olympiapark’ın yanında yer
alan, dünyanın en büyük BMW
koleksiyonun bulunduğu
galeri, BMW Welt ise içeriği
kadar iddialı mimarisi ile de
ilgi çekiyor. Showroom’un
içi de dışı kadar özenli
tasarlanmış. En son model
araç ve motorların sunumu
yapılıyor. Aynı binanın
dördüncü katında, BMW Welt
Junior Campus bulunmakta.
Burada, 9 yaş üstü çocuklara
arabalar hakkında bilgi
veriliyor ve kendi arabalarını
tasarlama imkanı sunularak,
ilgi çekici olanlar sergileniyor.
Showroom’un karşısında dört
silindirli(!) yönetim binası ve
yanında BMW Müzesi. Müze,
girişte eski model arabalar
ile karşılıyor ziyaretçileri. İlgi
alanına otomobillerin girmediği
kişileri bile cezbedecek
şekilde, son derece iyi
tasarlanmış, herkese hitap
edebilecek bir müze burası.
BMW modellerinin tarihsel
gelişimi, bir toplumsal değişim
modern painting. The modern
architecture of the museum as
well as the display of the artwork
are as interesting as the works
of art themselves. This is a
breathtaking museum which will
excite even those who claim to be
rather indifferent to museums.
A moment of respect
for German engineering.
Deutsches Museum
Our next stop is the Deutsches
Museum, world’s largest and
most prestigious science and
technology museum which
is the show of strength of the
stage reached by mankind in
general and especially German
engineering. The museum is
located close to Isartor, the
eastern gate of the old city
center and has been built on a
small island on the Isar River
in 1903. The museum is visited
by about 1.5 million visitors
annually and 28,000 different
objects from 50 different science
and technology disciplines
are on display. The adventure
that starts with a submarine
and wooden brigantine at the
entrance continues with dozens
of planes, rockets, cars etc.
and goes on from printing to
astronomy, pharmaceuticals to
tunnel digging, from photography
to radar systems, from turbines
to plane motors and from space
technology to engineering,
science and technology. It is a
very rich and striking museum
which one cannot put down
in words. There is also a Kid’s
Kingdom area for families with
children of ages between 3-8
which offers an unforgettable
experience for you and your kids.
It is a blessing for parents who
wish to rest or who wish to see
the museum.
Distant places
Our next stops are distant
places. The first ‘distant’ is
actually not that distant; it is
the Nymphenburg Palace right
outside the city center. The
palace can be reached with
a tram and is famous for its
porcelains and landscaping. You
should visit the palace in good
weather to take nice photos in its
beautiful garden. This place really
is something. Aficionados should
not miss. The second ‘distant’
is really a bit distant. But it’s
worth all your efforts: the famous
Neuschwanstein Castle located
near the Hohenschwangau
Village in the city of Füssen
with its 6 floor neo-romanticism
architecture style. The land of
fairy tales which has inspired the
famous Disney logo. You can
reach Füssen by hopping on
a train to Bayern from Munich.
You then get on the Scwangau
buses numbered 73 and 78 with
the same ticket and reach the
village square. From here you
can purchase the castle entrance
ticket and get on a bus for 1 euro
or on a horse coach for more
euros to go to the palace or you
can go on foot for no euros (the
road is steep so do not be too
courageous). The most ideal
1...,116,117,118,119,120,121,122,123,124,125 127,128,129,130,131,132
Powered by FlippingBook