Dergi Bursa Ekim/Kasım 2014 - page 58

56
alanları da oluşturulabilmeli.
Bununla birlikte Karagöz
Evi’ndeki gösterilerin ücretsiz
yapılmaması gerekiyor. Çünkü
bu durum ustaları olumsuz
etkiliyor. Ortada bir emek
var fakat onlara herhangi
bir getirisi yok. Bu Karagöz
sanatının gelişimine olumlu
bir sonuç yaratmıyor aksine
körelmesine sebebiyet veriyor.
Sizden kısa bir Karagöz
Perde Gazeli ya da
Yakarışı dinlesek,
aklınıza ilk gelen hangisi
olur okuyucularımızı
gülümsetecek?
Hacivat Perde Gazeli ve
Semaisini okur… “Perde
kurdum, ışık yaktım. Açıldı
Bursa’da bahtım. Gezer
iken Orhan Cami yapısında,
rastladım tuhaf bir adama.
Adı Karagöz kendi derbeder,
biz konuşunca etraf seyreder.
Uzayıp gidince bu hal, sordu
padişah nedir bu ahval?
Neden üremez işler acep?
Dediler bu iki kişi sebep.
Duyunca padişah köpürdü,
ikimizin de başı götürüldü.
Sağlığımızda bizi bilen biri,
Şeyh Alim Küşteri, kesti
deriden yaptı birer suret. İşte
dedi Karagöz Hacivat seyret...
O gün bugün mekânımız
perde, bu Türk oyunu kökleşti
her yerde…”
Yakarış ise şu olabilir: “Ah
efendim demem o deme
değil, ben bendeniz, ben
kulunuz… Geldim şu
küçücük perdeye, bir arkadaş
bulmaya... Geliverse şuraya,
karşılıklı geçsek başlasak
konuşmaya. O söylese ben
dinlesem. Haddim olmayarak
ben söylesem o dinlese. Bizi
seyredenler de neşelenseler...
Diyelim Mevla’m da bu gece
işimizi rast getire, Ah yar bana
bir eğlence …”
bakış açısı
perspective
1...,48,49,50,51,52,53,54,55,56,57 59,60,61,62,63,64,65,66,67,68,...132
Powered by FlippingBook