Dergi Bursa Aralık 2016 - page 60

58
geçmiş zaman kipinde
past tense
köpüklü bir kahve içirmeden
bırakmıyor.
Kimi lise yıllarından hatırlar
onu kimi daha okula bile
başlamadığı zamanlardan…
Kiminin ilk gençlik hatıraları, ilk
heyecanları gizlidir bahçesinde,
kiminin belki de en mutlu
günü ya da hiç unutamadığı
bir anı selamlıyordur önünden
her geçtiğinde. Eski günlerin
hatırına yapılan buluşmaların ilk
akla gelen mekânıdır Mahfel…
Bursa’nın sosyal hayatının
merkezinde oldu hep. Mahfel’de
buluşulur, Mahfel’de toplanılır,
Mahfel’de konuşulurdu. Ne
zaman yapıldığı tam olarak
bilinmese de 1880’li yıllarda
Bursa’ya gelip fotoğraf çeken
Avrupalı gezginlerin kadrajlarına
girmeyi başarmış olması
kanıtlıyordu bu yıllardaki
varlığını. Bursalıların “hep
oradaydı” dedikleri bir klasik
first comes to mind when one
meets for the sake of old times…
It has always been at the center
of the social life in Bursa. People
met at Mahfel. People gathered
at Mahfel and talked at Mahfel.
Even though the date when it was
built is not known for sure, the
fact that it has managed to take
part in the pictures of Europeans
who came and took pictures
around Bursa during the 1880’s
is proof that it was present at that
time. Mahfel has always been a
classic that the locals of Bursa
said “it was always there”. It
first met with the locals of Bursa
as “Vorpahnam Casino”. The
Beyoğlu Street of Bursa was the
pearl of Setbaşı, just like it still is
today. When the casino owners
became Turks, its name was
changed to “Cumhuriyet Family
Tea Garden”. It became the
building where the Turkish Hearth
was founded upon the orders of
Mustafa Kemal Atatürk in 1913.
Indeed, it is known that Atatürk
came to the opening ceremony,
however there is no photograph
oldu Mahfel her zaman. İlk kez
“Vorpahnam Gazinosu” adıyla
tanıştı Bursalılarla. Bursa’nın
Beyoğlu Caddesi, Setbaşı’nın
incisiydi aslında tıpkı bugünkü
gibi. Gazino Türklerin eline
geçince “Cumhuriyet Aile Çay
Bahçesi” adını aldı. 1913’te,
Mustafa Kemal Atatürk’ün
emriyle açılan Türk Ocağı’nın
kuruluş binası oldu. Hatta
Atatürk’ün açılışa geldiği
biliniyor ancak o günlerden
bugünlere ulaşan bir fotoğraf
bulunmuyor.
Türk Ocağı’nın ardından
işletmesinin Rıdvan Akçaylı’ya
devredilmesiyle burası uzunca
bir süre “Rıdvan Bey’in Kahvesi”
olarak anılmaya başladı. Onun
ölümünden sonra damadı
Hüseyin Bey devam ettirdi bu
yeni başlayan geleneği. 1950’li
yıllarda emeklilerin, emekli
subayların mekânı haline geldi
from those days.
It got to be known as “Rıdvan
Bey’s Coffeehouse” for a long
time when its management
was transferred over to Rıdvan
Akçaylı following the Turkish
Hearth. His son-in-law Hüseyin
Bey continued this tradition after
he passed away. It became the
meeting spot for retired people,
retired army officers during
the 1950’s, before it got the
name of Mahfel. Its ownership
was passed onto the Worker’s
Insurance Institution and was
used for a long time as a coffee
house. For a while it stayed as
the headquarters of the Veterans
Association. Osman Enver Özer
took over the management of the
spot starting from 1967. Mahfel
started to age and to surrender
to the passing of time when it
was registered as a “cultural
heritage to be protected” during
the 80’s. Its roof collapsed under
the weight of the snow fall in
1984, this monumental building
stopped over under the damage
Kadri İşinibilir, Nisan 2014
1...,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59 61,62,63,64,65,66,67,68,69,70,...84
Powered by FlippingBook