112
kalp sağlığı
Uz. Dr. Z. Afşin Çulhaoğlu
Ç. Kalp ve Aritmi Hast.
KORONER ARTER HASTALIĞI uzun
yıllardır erkek hastalığı sanılırken,
bugün altmış yaş üzeri kadın ve
erkeklerde risk hemen hemen eşitlendi.
Bunun en önemli nedeni ise; hızlı kilo
artışı ve hareketsiz yaşam. Yaşlandıkça
azalan östrojen düzeyine bağlı olarak
menopozda; koroner arter hastalığı
için risk etkeni olan LDL kolesterol
düzeyi artar. Bu da kadınlarda kalp
hastalıkları ve inmeye karşı olan
eğilimi iyice yükseltir. Hatta öyle ki ilk
kalp krizinden sonra kadınlarda ölüm
riskinin erkeklere göre yüzde 70 daha
fazla görüldüğünü gösteren çalışmalar
bulunuyor. Yine yetmiş yaş üzerindeki
kadınların neredeyse yüzde 80’inde
görülen hipertansiyon ve diyabet de
kadınlardaki koroner arter hastalığı
riskini artıran etkenlerdendir. Türk
toplumunda kadınlarda kilo, sigara
alışkanlığı ve hipertansiyon oldukça
yüksek orandadır.
Obezite de kadın sağlığı için önemli
bir tehdit. Obezitenin en önemli
göstergelerinden biri olan bel çevresi
genişliği kadınlarda kırklı yaşlarda
artarken, altmışlı yaşlarda da en yüksek
değerine ulaşır. Tedavide yaşam tarzı
değişiklikleri ve beslenme alışkanlıkları
çok önemlidir. Kadınlarda aşırı kilo
sorununun menopozla belirginleştiği
düşünüldüğünde, menopoz öncesi
dönemde kadınlar için düzenli egzersiz
yapma, düşük kalorili beslenme ve
sigaradan uzak durma gibi koruyucu
yaşam tarzı alışkanlıkları önem kazanır.
İnsanlar göğüs ağrılarında ilk olarak
kalpten şüphelenir. Ancak her göğüs
ağrısı kalple ilişkili değildir. Göğüs
kafesi içindeki kalp harici organlardan
veya komşu bölgelerden kaynaklanan
mide, safra kesesi gibi karın içi
organlardan kaynaklanan ağrılar;
kas ağrıları, reflü, yemek borusu
şikayetleri ve boyun fıtığı gibi ağrılar
da göğüs ağrılarına neden olup
kalpten kaynaklananlara benzer ağrılar
yapabilir.
Türkiye’de göğüs ağrıları sonucu
hastanelere başvuru sayısının çok fazla
olmasına rağmen başvuruların sadece
yüzde 15-20’si gerçekten kalp ile ilgili
şikayetlerdir. Göğüsün ön bölgesinde,
kişinin yerini tam olarak gösteremediği,
sıkıştırıcı ya da baskı yapan, sırta,
kollara (özellikle de sol kol iç kısmına)
ve çene altına yayılan 20 dakikadan
fazla süren, ağrı kesicilere cevap
vermeyen fakat dil altı damar genişletici
haplar ile rahatlayan veya şiddeti
azalan bir ağrı olduğunda dikkate
alınması ve hemen en yakın sağlık
kuruluşuna başvurulması gerekir.
Koroner arter hastalığı için bir takım
riskli gruplar vardır. Erkek veya
kadın 45 yaşını geçmiş, ailesinde
kalp hastalığı olanlar, şeker, yüksek
tansiyon, yüksek kolesterolü
bulunanlar ve sigara içenlerin
göğüste oluşabilecek ağrılara karşı
dikkat etmesi gerekir. Koroner arter
hastalığında önemli olan, hastanın
kalp krizi geçirmesinin önlenmesi ve
hayatta kalmasının sağlanmasıdır.
Bu yüzden doktora müracaat zamanı
çok önemlidir. Hasta hastaneye yeter
ki kriz oluşmadan gelsin, en kritik
damar darlıkları bile kolayca açılabilir.
Fakat krizden sonra açılan damarlarda
sonuç çok iyi olsa da, kalpte bir kısım
fonksiyon kayıpları yaşanabilir. Risk
grubunda olanlar; hayat tarzını bir
miktar değiştirerek; sigarayı bırakma,
haftada iki veya üç kez yarım saat
tempolu yürüyüş, az yağlı beslenme,
kırmızı etten bir miktar uzaklaşma gibi
basit bir takım tedbirlerle bu hastalıktan
yüksek oranda korunabilirler.
Kalp damarlarının tıkanması olarak bilinen koroner aterosklerozun sadece erkeklerin hastalığı sanıldığı
yıllar çok gerilerde kaldı. Koroner ateroskleroz artık kadınlarda da hiç de azımsanmayacak oranlarda
görülmeye başladı. Kadınlar özellikle menopoz sonrası, erkeklerden daha hızlı ilerleyebilen, kalp ve
damar hastalığı problemleri ile karşı karşıyalar...
“Kalp damarı tıkanıklığı
sadece erkeklerin
hastalığı değil”