Dergi Bursa Haziran-Temmuz 2011 - page 82

80
yakın plan
Şener Nikbay
3D Görüntü Yönetmeni
SİNEMADA İLK DEVRİM “ses” ile
gelmişti 1927 yılında. On yıl sonra ise
“RENK”lendi perdeler. Tarihi açıdan
büyük önem arz eden bu gelişmelerin
beklenen son devrim hamlesi 1952
yılında yaşandı aslında. İnsanlar
‘Bwana Devil’ (1952) filmi sayesinde
3D ile tanıştı. Ama günümüzde;
kuluçka dönemini yaşayan bu devrim
hayatımızdaki yerini almaya başlıyor.
Peki nedir 3D ve neden 50 yılı aşkın bir
süre bu devrim kuluçkada kaldı.
3D’ye ihtiyacımız, sinemanın temel
gereksinimlerinden biri olan gerçeklik
duygusuna ulaşma ihtiyacından
doğuyor. Sinema dünyasına hizmet
eden bilişim teknolojisindeki
gelişmeler, 3D görüntülerin kalite
anlamında gelişmesine hizmet edince,
bir de sinemanın değişime duyduğu
gereksinim üst düzeylere çıkınca bu
devrim hız kazanmış oldu.
Teknolojinin gelişmesinde birçok
devrimde olduğu gibi, insan taklit
edilerek geliştirilmiş bir teknoloji
3D. İki gözümüzün görmüş olduğu
görüntülerin birbirinden farklı olması
prensibine dayanarak yapılan
çekimlerin, yine iki gözümüze birbirine
karışmadan gönderilmesi ile düz olan
perdenin dışarı taşmasına ve derinlere
dalarak uzaklaşmasına şahit oluyoruz.
İnsanın doğal görme prensibi,
doğuştan öğrenilmiş bir biçimde
cisimler arası mesafe algısına imkan
vermektedir. Bu doğal süreçte netleme
işlemi ve paralaks farkı dediğimiz iki
etken gözümüz ve beynimiz tarafından
Nedir bu
3D dedikleri?
Sinema sektörünün kurtarıcısı konumda olan bu teknoloji, artık iyiden iyiye evlerimize girmeye başladı.
Sıklaşan 3D haberleri, ardı sıra çıkan 3D televizyonlar ve en önemlisi 3D kanalların yayın hayatına
başlaması… Çevremizde olan biten bu gelişmeler bizi heyecanlandırmasa da aslında büyük bir
devrime tanıklık ediyoruz.
Fotoğraflara 3D gözlük ile bakınız.
1...,72,73,74,75,76,77,78,79,80,81 83,84,85,86,87,88,89,90,91,92,...140
Powered by FlippingBook