Dergi Bursa Haziran-Temmuz 2011 - page 86

84
www.
tekno günce
Erdinç Tuğcu
İNTERNET SAYESİNDE mesafe
ve beklemek geçmiş yüzyıldan
kalmış uzak bir anı artık. Her şey
ekranımızda, anında ve canlı olarak
hem de. İnsanlar, sanal dünyada
istediklerini söyleyip, tartışıp
çözüm yollarına ulaşıp, beraber
çalışmalar yapıp, yeteneklerini
birleştirip, inanılmaz işler ortaya
çıkartabiliyorlar. Bilgiyi paylaşıyorlar,
çoğaltıyorlar, düşünüyorlar ve
konuşuyorlar. İnsanlar, her ne kadar
fiziksel olarak çok ayrı ya da farklı
olsalar da sanal âlemde birlikteler.
Karşıt görüşlü olsalar da birlikteler,
zengin olsalar da, fakir olsalar da,
zenci olsalar da, Çinli olsalar da…
Bundan 20 yıl evvel okullarda bize
düşman olarak anlatılan insanlar
artık Facebook’ta arkadaşlarımız,
onlarla tanışıyor, oyunlar oynuyoruz,
tartışıyor ve üretiyoruz. İnsanlar bizi
hiç tanımadıkları gibi tanıyorlar. Artık
hiçbir şey, başka birilerinin inanmanızı
istediği gibi değil. Artık hiçbir şey
sadece bir tarafın size aktardığı kadar
değil. Artık araştırdığınız her bilgi ve
görüş çok fazla kişiye ait. Artık her
şey olabildiğince fazla bakış açısı ile
alabildiğine tarafsız. Bu tarafsızlığın
yanı sıra internet sayesinde kimse
yalnız ya da çaresiz de değil. “Kan
Aranıyor” duyurunuzu binlere, belki
de milyonlara ulaştırabiliyorsunuz.
Arabanızı ya da emeğinizi sizden
binlerce kilometre uzaktaki insanlara
satabiliyorsunuz. Derdinizi, gerçek
hayatta hiç göremeyeceğiniz insanlar
çözebiliyorlar. İnsanlık genelinde
yalnızlığımız neredeyse yok olmak
üzere. Her birey ve her fikir sesini
duyurabilmek için diğerlerine göre eşit
şansa sahip.
İnternet daha farkına bile varamasak
da bizleri çoktan birleştirdi ve bir nebze
de olsa sonunda birbirimizi anlamamızı
sağladı. Bütün bunların altında yatan
yegâne koşul ise internete erişebilen
her bireyin diğerleri ile aynı haklara da
erişebilmesi. İnternete sınırlar olmadan
erişebilen herkes için şartlar, haklar ve
fırsatlar eşit. İnternet çoğu insanın belki
de hayalini bile kurmakta zorlandığı pek
çok özgürlüğü tek başına sağlayabilen
insanlığın en büyük başarısıdır.
İnsanlık için bu kadar fırsatlar sağlayan
internete elbette herkesin iyi gözle
bakmasını beklemek mümkün değil.
2000’in mayıs ayında Türkiye, 16
milyon internet kullanıcı sayısı ile
dünyada 16. sıradaydı. Bugün ise
internet çok daha yaygın hale geldi.
İnternetin evlerimize girmesi üzerinden
geçen onca yıla ve kullanım oranlarının
bu kadar artmasına rağmen; konu ile
alakalı yasal düzenlemeler daha ancak
belirli bir çerçeveye oturtulabiliyor.
İnternet ve kullanımına dair kavramlar
kanunda ilk defa detaylı bir şekilde
açıklanıyor. İlk olması sebebi ile
taslağında yayınlanan bazı maddeler
tartışma konusu oldu bile. Örneğin, ilk
taslaktaki maddelerden bütün internet
eserlerinin bir çıktısının yerel idari
amirliklere onaylatılması gerekiyordu.
Tabi gerçekleşmesi halinde Amazon
yağmur ormanlarının dört saniyede
tükenmesini sağlayacak kadar garip
maddeler, sonradan düzeltilerek, kanun
yürürlüğe girdi. Bu kanunun adını son
günlerde sıkça duyuyoruz: “5651 sayılı
İnternet Ortamında Yapılan Yayınların
Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yolu ile
İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi
22 Ağustos internetin
ölüm tarihi mi?
1969 yılında sadece çeşitli Amerikan üniversitelerine ait dört site ile kurulan ARPANET’le başlayan
internet devrimi, tohumları atıldıktan 40 yıl sonra, bugün 150 milyon sitede tahmini 1,5 trilyon sayfa ile
en az 2 milyar insana ulaşıyor. İnsanoğlunun bugüne kadar yarattığı en geniş sosyal yapı olan bu ağ,
hız kesmeden ve katlanarak genişlemeye devam ediyor.
1...,76,77,78,79,80,81,82,83,84,85 87,88,89,90,91,92,93,94,95,96,...140
Powered by FlippingBook