86
tekno günce
internete erişimin sağlandığı profili.
(Çeşitli basın ve yayın organlarında
BTK yetkililerince ısrarla şu anda
eriştiğimiz şekilde olacağı iddia edilen
filtre)
Görünürde oldukça mantıklı ve
çocuklarımızı internetin zararlı
sayılabilecek, henüz tam olarak
ne olduklarını algılamayıp yanlış
etkilenebilecekleri içeriğinden korumak
üzere tasarlanmış, herkesin kolaylıkla
faydalanabileceği bir yapı olarak
gözüküyor. Ancak uygulanması ile
ilgili teknik zorluklar ve henüz paket
içeriklerinin net olarak açıklanmaması
sebebiyle bu filtreler, özellikle de
düşünsel özgürlüklerin yüksek miktarda
alerjiye sebep olduğu Türkiye gibi
bir ülkede büyük tepkiler alıyor.
Getirilen bu uygulama modeli hem
internet erişiminde hâlihazırda var
olan kalitesizlik hem de koruma adı
altında özgürlüklerin elimizden alınma
ihtimali ile konuyla ilgili az ya da çok
bilgisi olan pek çok insanda ve 32 ilde,
yaklaşık 70.000 insanın protestosuna
(internetime dokunma) sebebiyet
verecek kadar kaygı ile karşılandı.
Öncelikle teknik sorulardan bahsetmek
gerekirse; bir ülkenin bütün internet
bağlantısının tek noktadan filtrelenecek
olması hali hazırda yavaş olan
internetimizin daha da yavaşlamasına
sebep olacak mı? Müstehcenlikle ilgili
özellikle kelime tabanlı engellemelerde
kurunun yanında yanan yaşların hali ne
olacak? Çocuk paketi satın almış olan
kullanıcılar hangi sitelere erişebilecek?
Bu tip bir filtreleme yatırımının maliyeti
son kullanıcılara ne kadar oranda
yansıtılacak? Herhangi bir filtrenin
aşılması ne şekilde engellenebilecek?
Kullanım tarihçeleri kayıt altına alınıp
internet üzerinde bir gizli kulak olması
nasıl engellenecek? Çığ gibi büyüyen
internet kullanıcı sayısı ve geniş bant
kullanımı karşısında teknik alt yapı
yeterliliği nasıl sağlanacak?
BTK’nın bu tip bir taslağı yayınladıktan
sonra 22 Ağustos öncesinde cevap
vermesi gereken pek çok konu var.
BTK’nın filtreleme ile ilgili çalışmaları
ya da en azından çocuklarımızın
internetin zararlı etkilerinden korunması
ile ilgili çabalarını daha iyi bir seçenek
sunulamadığı sürece keskin bir şekilde
eleştirilmesini doğru bulmuyorum.
Ancak insanların kendi internet
özgürlüklerine karar verebildiği, aynı
zamanda çocukları için de güvenli
bir internet sağlamakta asıl iş anne
babalara düşüyor. Bu sorumluluğu
onların elinden almak ve devletin
himayesine sokmak tek tip bir nesil
yetişmesi ve kültürel çeşitliliğin yok
olması anlamına gelecek. Çeşitlilikleri
yok olan toplumlar yeni fikirler üretemez
ve dışa bağımlı hale gelirler. Fikren
dışa bağımlılık ise modern kölelikten
başka bir şey değildir. Bu kadar fırsatı
olan internet üzerinde Türkiye’nin
bu kadar mağdur edilmemesi adına
BTK, öncelikle standart profilde
kendi yasakladığı sitelere erişimi
açarak filtreleme seçimini bireylere
bırakmalıdır. Paket içeriklerini herkesin
anlayabileceği şekilde açıklayarak
anne babaları bilinçlendirmelidir.
Paketler arasındaki geçişi kolay ve
anlık olarak yapılabilmesini sağlayan
bir yapı kurgulayarak, evdeki tek
çocuk için koca bir aileyi tek tip bir
internete mahkum etmemelidir ve
içeriklerle ilgili harcadığı mesainin
bir kısmını da en pahalı internet
erişimin olduğu ülkelerden biri olan
ülkemizde, daha fazla kullanıcıya
daha ucuz ve hızlı interneti ne şekilde
yaygınlaştırabileceği olmalıdır.
Bu tip filtreleme ve yasaklama
mantığını kendine yakın hisseden,
özgür düşünceye ve fikirler alerjisi
olan devlet büyüklerimiz hiçbir zaman
unutmamalıdır ki; basmanın yasak
olduğu çimlerde piknik yapan, okul
tuvaletlerinde gizli gizli sigara içen
bizlerin de toplum olarak yasaklara
alerjimiz var. Getirilen engel her ne
olursa olsun gene internetin getirdiği
fırsatlarla bu engeller son kullanıcı
tarafından aşılacak.
İnternetin alabildiğine özgür ve hızlı
olması dileği ile...