Dergi Bursa Ağustos-Eylül 2011 - page 105

103
“Brozlaşırken dikkat”
Dermatoloji Uzmanı Dr. Sibel Ünlü
ise güneş ışınlarının kısa ve uzun
vadede çeşitli problemlere yol açtığını,
bronzlaşmanın deri yaşlanmasını peşin
olarak kabullenmek ve deri kanseri
riskini göze almak olduğunu vurguluyor.
“Güneş ışınlarının erken etkisi yanmaya
sebep olur, geç etki de ultraviyole
ışınlarına bağlı cilt yaşlanması olarak
etkisini gösterir. Deri yaşlanmasının
iki türünden ilki kronolojik yaşlanma,
ikincisi de fiziksel deri yaşlanmasıdır.
Beyaz tenli, mavi gözlü ve kızıl saçlı
kişilerde ani yanmalara bağlı olarak
kansere dönüşen lezyonlar daha fazla
ortaya çıkıyor. Sağlıklı bronzlaşma
ancak ilk gün yarım saat, ikinci gün
45 dakika, üçüncü gün de bir saat
güneşli ortamda bulunarak sağlanabilir.
Son yıllarda bronzlaşmak için ağırlıklı
olarak başvurulan bir yöntem olan
solaryum da, ultraviyole ışınlarından
oluşuyor. Bu ışınlar da aynı güneş
ışığı gibi deri kanserlerini tetikleyici ve
deriyi yaşlandırıcı etkilere sahip. Güneş
ışınları derimizde güneş yanığı, güneş
alerjisi, deri yaşlanması, kırışıklıklar,
sarkmalar, damar genişlemeleri,
kahverengi lekeler, tümör ve kanserlere
yol açıyor. Güneşin olumsuz etkilerini
ciddiye almak gerekiyor. Aksi halde çok
ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
“Yerken gençleşin”
Diyetisyen Nilgün İstek’e göre
yediğimiz besinlerde doğru tercihler
yaparak daha genç ve sağlıklı bir
görünümle yazları geçirebiliriz. Güneş,
sigara, iş ortamı ve stresin etkisiyle
de vücudumun yaşlanma oranının
hızlandığına dikkat çeken İstek;
“Yediklerimizle vücudumuzu genç
ve zinde olmasını sağlamak bizim
elimizde. Bu yüzden yediklerimizde
seçici olarak yıllara meydan
okuyabiliriz” diyor ve sağlığımız için
ekliyor;
“Hücrelerin ve bağ dokularının dolgu
ve destek gereksinimini karşıladığı
için gün içinde bol miktarda su
tüketilmesinin gerekiyor. Özellikle
de içerisinde bulunduğumuz yaz
aylarında... Yeşil çay da vücudun
kendini yenilemesinde önemli bir
içecek. Bol miktarda tüketilmesi
gerekiyor. Vücut güzellik hormonlarını
üretmek için ise ihtiyaç duyduğu
proteinlerini balık ve tavuk etinden
karşılar. Bu sebepten bu gıdalar da
önemli. Bunun yanı sıra içerdikleri B
vitamini sayesinde hücre yenilenmesini
sağlayan yumurta ve sütün, ayrıca
fındık, badem gibi yağlı tohumların
da yeterli miktarlarda tüketilmesi
gerekiyor. Antioksidan gücü yüksek
sebze ve meyvelere de öncelik
verilmesi lazım. İçerdikleri antioksidan
içerikleri nedeniyle; mürdüm eriği,
siyah üzüm ve üzüm çekirdeği, elma,
çilek, böğürtlen, yabanmersini, karpuz,
greyfurt, kivi, ananas, nar ve kiraz,
ayrıca sebzelerden de; domates,
havuç, brokoli, ıspanak, lahana
veya karnıbahar tüketiminin ihmal
edilmemesi gerekiyor. Margarin,
kahve ve fast food tarzı yiyecekler cildi
yaşlandırıyor. Yağlı besinlerden uzak
durulması, yemek yaparken de özellikle
zeytinyağı kullanılması da önemli.
Yaşlanmanın gecikmesi ve etkilerinin
en hafif şekilde geçirilmesi için sağlıklı,
doğru besin seçiminin ve beslenme
şeklinin oluşturulmasının yanı sıra
günlük yapılan sporun da çok olumlu
etkileri var.”
1...,95,96,97,98,99,100,101,102,103,104 106,107,108,109,110,111,112,113,114,115,...124
Powered by FlippingBook