55
Bursa’da geçen her gününü,
tanıştığı insanları, “Bir Sürgünün
Anıları”nı, sürgün döneminden
sonraki zamanları ve kendi
“Aziz Nesin”li yıllarını bir kitapta
toplayan Fehmi Enginalp’le Aziz
Nesin’i, onun bıraktığı izleri ve
“Aziz Nesin’in Bursa Günleri”
kitabını konuştuk.
Aziz Nesin ile tanışmanızı
anlatır mısınız?
Aziz Nesin ortaokul yıllarında
tanıştığım, ulaşabildiğim
her kitabını okuduğum,
çocuklarıma, öğretmenlik
hayatım boyunca öğrencilerime
okuttuğum bir yazardı.
70’lerin sonlarından itibaren
birçok kez Bursa’ya geldiğini
biliyordum. Bir keresinde Ruhi
Su ile birlikte bir dernek açılışına
gelmişlerdi. Çağdaş Gazeteciler
Derneği’nin, Bursa Barosu’nun
konuğu olarak etkinliklere
katıldı. Birkaç kez Bursa’da ve
Ankara’da görüştük. İlk kez
görüşmemiz, tanışmamız ise
İstanbul’da kurduğu Onbinler
A.Ş.’yi ve çıkarmayı planladığı
günlük gazeteyi anlatmak için
Bursa’ya geldiği dönemde oldu.
Zorluklarla geçen, derneklerin
kapatıldığı, halkın sıkıntı içinde
olduğu 80’li yıllarda patronun
halk olduğu bir gazeteden
bahsetti. O dönem Eğitimciler
Derneği’ni kurmuştuk ve Nesin’i
orada ağırladık. Toplantının
ardından önce yemeğe gittik.
Daha sonra Setbaşı’nda kahve
içmeye doğru giderken yolda,
sohbet açmak için ona bir
soru sordum. Ona “Sizin okul
yıllarınızdaki Bursa ile şimdiki
Bursa arasında fark var mı Aziz
Bey?” dedim. Bana dönüp
Bursa’da değil İstanbul’da
okuduğunu söyleyince çok
utanmıştım. Elime geçen her
kitabını okuduğum, takip
ettiğim, çok iyi tanıyor olmakla
övündüğüm Aziz Nesin’e karşı
büyük bir pot kırmıştım.
Onunla tanışmış, sohbet
etmiş biri olarak onun
hakkındaki yorumlarınızı
bizimle paylaşır mısınız?
Kalemi çok kuvvetli, sakin
karakterli, umut dolu,
özgürlüğünü ve özgünlüğünü
her şeyin üzerinde tutan
gerçek bir aydındı Aziz Nesin.
Mutluydu çünkü tıpkı yaşamı
boyunca gençlere öğütlediği
gibi yapabildiği ve yapmaktan
mutlu olduğu işi yapıyordu.
Elini attığı her işi titizlikle yapar,
her şeyin en iyisini yapmak
isterdi. Bitmek bilmeyen yaşam
enerjisi kalemine yansıyan
umut dolu biriydi. Öyle ki bazen
yazı yazarken parmaklarının
birer kaleme dönüştüğünü
hissettiğini söylerdi. Mücadeleci
ruhuna tezat sakin bir ses
tonuyla konuşurdu. En zor
günlerinden bile dersler
çıkarıp kötülüklerin içindeki
iyilikleri, mutsuzlukların içindeki
mutlulukları keşfedebilen biriydi.
We got together with Fehmi
Enginalp who collected his own
years with “Aziz Nesin”, his days
in Bursa, in his book “Memoirs
of an Exile “ and the times he
spent after the period of exile for
an interview about Aziz Nesin,
the traces he left behind and his
book entitled “Bursa Days of Aziz
Nesin”.
Could you tell us how you
met Aziz Nesin?
Aziz Nesin was an author
I learned about during my
secondary education and I
had read all his books that I
can get a hold of which I then
recommended to my children
and students throughout the
years I worked as a teacher. I
knew that he had visited Bursa
many times starting from the end
of the 70’s. One time he and Ruhi
Su had come for the opening
ceremony of an association. He
participated in various activities
as the guest of Contemporary
Journalists Association and
Bursa Bar Association.
We met several times in Bursa
and Ankara. Our first meeting
was when he had come to talk
about the daily newspaper
he was planning to start and
Onbinler A.Ş. that he founded in
Istanbul. He was talking about
a newspaper owned by the
public in the 80’s when life was
difficult, associations were being
shut down and the public was
in distress. We had founded the
Association of Educators at the
time and we hosted Nesin there
as a guest. We then went to
dinner after the meeting. We were
going to Setbaşı for a coffee
afterwards when I asked him:
“Mr. Aziz, is there a difference
between the Bursa of your school
years and the Bursa of today?” I
felt very ashamed when he told
me that he went to school in
Istanbul and not in Bursa. I had
blundered against Aziz Nesin
whose every book I have read,
who I have followed very closely
and who I was bragging to know.
Can you share with us
your opinions about him
as someone who met and
talked with him?
Aziz Nesin was a real intellectual
with a strong authorship, cool
character, full of hope who held
freedom and authenticity above
everything else. He was happy
because he was working in a job
that he felt happy about just as
he advised all the young people
he met throughout his life. He
was meticulous in everything
he did and he wanted to do the
best. He was a man full of hope,
whose energy was reflected by
his pen.
So much so that he said that he
sometimes felt as if his fingers
transformed into pens as he
wrote. He had a calm voice in
contrast with his fighting spirit; he
could take lessons from even the
most difficult days and discover
the good within the bad, the
happiness within the sadness.
His was a life dedicated to the
happiness of humanity. He had
run the risk of suffering for this.
And indeed he had.
Do you think his time of