Dergi Bursa Ekim-Kasım 2013 - page 84

82
A.Kadir Kılınç
semboller
symbols
Echo-ho-ho-o
“Bir gün Echo ormanda
avlanan bir avcı olan
Narcissus’la karşılaşır. Bu
avcıya bir görüşte âşık olur.
Narcissus adlı avcı peri kızının
sevgisine karşılık vermez.
Bu duruma çok içerleyen
Echo zamanla bir yok oluşa
gider. Denir ki vücudundan
arta kalan parçalar bu düşsel
orman içindeki kayalıkları
oluştururken; Echo’nun sesi
günümüzde ‘eko’ dediğimiz
seslerin yansısı olan yankısına
dönüşür… Bu duruma çok
kızan ve içerlenen Yunan
tanrıları duruma el koyarlar.
Narcissus bir av sonrası
susamış halde nehirden su
içerken; kendi yüzü ve bedenin
sudaki yansısını ona sunarlar.
Çok yakışıklı olan Narcissus
gördüğü yansımadan adeta
büyülenir. O da daha önce fark
edemediği bu kendi güzelliği
karşısında kendinden geçer.
Yerinden kalkamaz, kendine
âşık olmuştur. O ana dek
kimseyi sevmediği kadar,
sevmiştir kendi görüntüsünü.
O şekilde orada ne su içebilir,
ne de yemek yiyebilir… O
da tıpkı Echo gibi günden
güne erimeye başlar ve orada
sadece kendini seyrederek
ömrünü tüketir. Echo da
aşığının ölmesine dayanamaz
ve tanrılara kendi canını alması
için yakarır. Bu yakarışını kabul
eden tanrılar onu bir kayaya
çevirirler. Ve o zamandan beri
her kim bir kayanın karşısına
geçip bağırırsa o kaya
kendisine bağırılan cümlenin
son kelimelerini tekrar eder.”
Echo’nun ve Narcissus’un
kitaptan kitaba değişen
hikâyeleri bulunmaktadır. Kendi
yansımasına sürekli bakmaktan
kendini alıkoyamayan ve su
birikintisindeki yansımasına
bakarak ölüp giden Narcissus
kendini tanıma safhasında
cisimde kalan insanı temsil
eder. Echo adlı bir peri kızının
ve sonrasında da kendisinin
ömrünü çürütmüş sözde
kahramandır.
Oscar Wilde’ın Narcissus
yorumu ise çok ilginçtir. Yazara
göre sudaki yansımasını gören
Narcissus değil, Narcissus’un
gözlerinde kendi yansımasını
gören su ondan ayrılmamak
için Narcissus’u kendine çekip
derinliklerinde yok etmiştir.
Hikâyenin sonundan “Sudaki
yansımasına âşık olup, ona
ulaşmak için suya atlayıp
boğulmuştur.” Klasik çıkarım
“Narsisizm” hastalığına
yakalananlar için dünyadaki tek
odak kendileridir şeklindedir.
Oysa kâinatın yaratılış
öyküsüne benzer Echo ile
Narcissus’un hikâyesi.
“Kâinat Allah’ın güzelliğinin bir
yansımasından ibarettir” denir.
“Ben gizli bir hazine idim,
bilinmek istedim” ifadesi bunu
açıklar.
Tamer Ayan şöyle diyor:
““Söyleme sırrını dostuna,
onun da dostu vardır, o da
söyler dostuna.” Hiçbir sırrı
olmayan insan, bu yüce ve
ilâhî kaynaklardan hangi sırrı
anlayabilir ki! Her varlık bir
sırdır. Sır olduğunu bilen;
sırlanan ve sırlarıyla ayna
olabilen bir varlık, hem
Hakikat’in aşkıyla yanar,
kavrulur, hem de O’nun
rengine bürünür.” Bir veliye
tevhid(birlik) nedir diye
sorulmuş. Verdiği cevap çok
mânidardır: “İki ayna arasında
bir elmadır.” İki ayna arasındaki
cisim sonsuza çıkar; ama bir
tanedir. Mesnevi’nin ilk beyiti
şöyledir: “Ten canın aynasıdır,
can tenin. Lâkin olmaz can
gözü her kimsenin.”
One day Echo meets Narcissus
who was hunting in the forest.
She falls in love with the hunter at
fist sight. But he does not return
the young girls affections. Echo,
in despair, starts fading away. It
is said that while the remains of
her body formed the rocks in this
imaginary forest, her voice turned
in to the reflection of sounds
which we today call ‘echo’...
Greek gods, infuriated by this
situation, decide to take matters
into their own hands. One day, as
he was drinking water from the
river, thirsty from hunting, they
show him his own reflection. The
extremely handsome Narcissus
is mesmerized by the image
he sees. He loses himself in
this beauty he has not realized
before. He simply cannot stand
up, he has fallen in love with
himself. He loved his image like
he has never loved anybody else.
Right there, he could not drink, he
could not eat... He starts fading
away day after day, like Echo and
consumes his life just watching
himself. Echo cannot bear the
death of her love and cries to
gods to take her life. Gods hear
her her and turn her into a rock.
From that time on, whenever
someone screams across a rock,
the rock repeats the end of that
sentence.
Stories about Echo and
Narcissus have various versions.
narcissus, who cannot stop
looking at his own reflection and
eventually die doing exactly that,
represents human who is at the
object phase of self recognition.
He is a pseudo-hero who
destroyed the life of the nymph
Echo and later on himself.
Oscar Wilde’s interpretation of
Narcissus is quite interesting.
According to the author, it
was not Narcissus but water,
seeing itself at the reflection in
Narcissus’ eyes, that pulled him
into its depth. The ending is “he
fell in love with his own reflection
and drowned”. The typical
deduction is for ‘Narcissistic’
people the focus i themselves.
However, the story of Echo
and Narcissus is similar to the
creation of the world. It is said
that “The Universe is but a
reflection of the beauty of God”.
The narration “I was a hidden
treasure, I wanted to be known”
explains that.
Tamer Ayan states: “ ‘Do not
reveal your secrets to your
friend, the friend also has’ What
secrets of those almighty and
divine sources could the human
being with no secrets! All things
that exist is a secret. A being
who is aware that it is a secret;
a being who can mirror his
secrets is both consumed with
the love of Truth and adorns His
colors.” They asked a saint what
‘oneness’ means. His answer is
quite meaningful: “It is an apple
between two mirrors.” An object
between two mirrors goes on to
eternity, but is acutually only one.
The first verse of Mesnevi (poet)
is as follows: “Skin is the mirror of
life, the life is of the skin. Though
no man has an eye in his life.”
1...,74,75,76,77,78,79,80,81,82,83 85,86,87,88,89,90,91,92,93,94,...156
Powered by FlippingBook