80
yakın plan
close up
olimpiyatların organizasyon
komitesindeki Carl Diem’in
önerisi ile başladı. Önerinin
değerlendirilmesi üzerine
“meşale turunun olimpiyat
programına dahil edilmesi”
kararı alındı. Böylece meşale
için tüm zorlu koşulların
iyileştirilmesi adına güzergah
planları yapıldı, ateşin
sönmemesi için türlü deneyler
gerçekleştirilerek gerekli tüm
önlemler alındı. 1896 yılından
beri “Dünya Savaşları” dönemi
dışında ara vermeden yapılan
modern olimpiyatlar, ilerleyen
zamana uygun olarak bazı
değişikliklere uğrasa da
gizemli tarihine olan bağlılığını
her zaman korudu. Meşaleyi,
yapılacağı ülkelere göre farklı
şekilde tasarlarken uyulması
zorunlu teknik şartların
temelindeki tek ortak nokta
“ateşin sönmemesi”ydi.
Yarışmalara katılan
sporcuların, açılış töreninde
ilk kez olimpiyat yeminini
okunduğu 1920 yılından bu
yana olimpiyat meşalesinin
aleviyle birlikte dalgalanan
bayrağında; Avrupa, Asya,
Afrika, Amerika ve Avustralya
kıtaları, beyaz zemin
üzerindeki 5 halka ile temsil
edildi. Uluslararası Olimpiyat
Komitesi’nin açıklamasına
göre, bayraktaki halkaların
renkleri de dünyadaki tüm
ülkelerin bayraklarını ifade
ediyor. Kış oyunlarının ilk
kez yapıldığı 1924 yılından 4
yıl sonra, yarışlarda başarılı
olan sporcular madalyalar
ile ödüllendirilmeye başladı.
Madalyaların alınan derecelere
göre altın, gümüş ve bronz
olması dışında bir özelliği
de; üzerinde bulunan, İtalyan
sanatçı Gossoioli’nin çizdiği,
elinde zafer çelengi tutan
zafer tanrıçası Nike’nin
kabartmasının bulunmasıydı.
Her yapıldığı yıl unutulmaz
anlara şahitlik eden olimpiyat
ateşi, yapıldığı ülkenin ve onu
taşıyacak olan sporcuların
yaratıcılığına göre farklı
görüntülere sahne oldu. 1952
yılında uçağa bindi, 1960
yılında ilk kez televizyona
çıktı; 1994 kış olimpiyatlarında
stadyuma bir kayakçının elinde
uçarak girdi, 2013’te Ruslarla
uzay yürüyüşüne katıldı. Her ne
kadar yanmaya devam etmesi
için türlü önlemler alınıp,
dünyayı dolaşırken etrafında bir
sürü görevli ve koruma olsa da,
bugüne dek çeşitli sebeplerle
3 kez söndü. İlk olarak 1976
yılında Montreal’de yağmur,
2004 yılında Atina’da rüzgar
sebebiyle sönen olimpiyat
ateşi; 2008 yılında Paris’te bir
polis tarafından söndürüldü.
Barışın en ateşli bahanesi
olimpiyat oyunları sayesinde,
her ülke kısa bir süreliğine de
olsa tek yürek oluyor. Geçmişte
yakılan kardeşlik ateşinin
günümüze kadar ulaşmış
olması ve hala canlı tutulması
için gösterilen çaba ise sadece
dünyalıların anlayabileceği
türden bir duygu olsa gerek.
Ateş sönerse ne olacağı
hep merak edildiyse de,
simgelediği barış ve kardeşlik
kavramları ile sonsuza dek
yanması her ülkenin ortak
dileği.
slightly altered to keep up with
the changing times, it has kept it
promise to its mysterious history.
While specifically designing the
torch for each individual country
where the Olympics would
be held, the core point in the
technical guidelines was that the
“the flame shall not die”.
Since the 1920 Olympic Games,
in which the contestants read the
Olympic Oath for the first time,
the Olympic flag flying along
the flame represented Europe,
Asia, Africa, America, and
Antarctica with the five rings on
a white background. According
to the International Olympics
Committee, the colors of the
rings are a sign of the flags of
the countries of the world. Four
years of the first Winter Olympics
in 1924, the winners were started
being awarded medals. Another
significance of the medals
awarded according to the rank
held in the games – gold, silver,
and bronze – is the engraving
of the goddess of victory, Nike,
holding a wreath of victory
and designed by the Italian
artist Gossoioli. In each year
it was held, the Olympic flame
witnessed memorable moments
in line with the creativity of the
country it is hosted and the
athletes. In 1952 it got on a
plane, in 1960 it appeared on TV
for the first time; in 1994 it flew
into the stadium in the hands of
skier, in 2013 it did the space
walk with the Russians. Even
though all the measures are
taken to ensure it keeps burning
and travels the world with an
army of guards, the flame went
down for three time. First due
to rain in Montreal in 1976, later
by wind in Athens in 2004, and
finally through the hands of a
police officer in Paris in 2008.
Thanks to the Olympic Games,
the most flaming excuse for
peace, the whole world becomes
one heart, even for a short period
of time. The unending desire
and effort to keep the flame
of brotherhood alive for many
years a characteristic specific
to mankind. Albeit everyone
wonders what would happen if
the fire would die, its survival,
along with the concepts of
peace and brotherhood it keeps
symbolizing, is the common wish
of all the counties.