104
keyfi yerinde
M.Melih Karaer
Ağız tadınızda uyumlu tercihler
Farkında olmadığımız, bazen
ıskaladığımız veya dikkat etmediğimiz
ögelerden bir tanesi yeme içme kültürü.
Sadece “kebap, rakı-balık ve kendin
pişir kendin ye” kültürleri gelişiyor artık.
Bu gerçekten düşündürücü... Oysa
tarihimize ve kültürümüze bakıldığında,
Bursa ve civarı çok çeşitli lezzetler
sunuyor bizlere.
Bursa binlerce yıldır şarap kültürü
ile yoğun yaşamış bir yöre. Yemek
kültüründe ise deniz öğeleri var...
Sadece yakın tarihte değil, Bizans
döneminden bu yana deniz kültürü
var. Şirin sahil beldemiz Tirilye’nin
adı bile denizden, balıktan geliyor.
Tiriglia kırmızı balık-barbunya demek.
Tirilye’de, pek çok tarihi eserin üzerinde
balık figürleri, salkımlar ve kadehler
var. Tirilye limanı tarih boyunca
İstanbul’a şarap, balık, sebze ve meyve
sevk ediyordu. Hatta yurt dışına ihracat
dahi yapılıyordu.
Şimdilerdeki rakı-balık, rakı – et
eşleşmesi nedense pek bir benimsense
de, sanki modaymış gibi, biraz da
kolayımıza gitmesinden olsa gerek,
çok yaygın. Ancak bana göre bu
kültür farkında olmadığımız pek çok
eksik ve hata ile dolu bir şekilde
yaşanıyor. Gerçekten dünyanın en
lezzetli balıkları ve diğer deniz ürünleri
bizim sularımızda. Lüferin, kalkanın,
uskumrunun, mercanın, barbun ve
tekirin, hamsi ve istavritin lezzetleriyle
dünyanın başka hiçbir yerindeki bir
balık boy ölçüşemez. Keza Karacabey
Boğazı’nın önünden yakalanan çimçim
karides gibisi var mıdır sorarım...
Gelelim bu enfes lezzetleri nasıl
yediğimize... O enfes balıkları pişirdik
ve açtık bir “büyük” ve biraz ondan,
biraz diğerinden derken hepsini
midemize indirdik. Oldu mu? Hayır
olmadı... Belki rakıyı çok seviyoruz,
balıklarımıza da bayılıyoruz. Ama bir
uyuşma gerekiyor. Nedir o yanlışlık?
Güzeller güzeli sarı kanatı ızgara yaptık
yanına da rakımızı koyduk diyelim. Bir
çatal sarıkanatı ağzımıza attık ve enfes
lezzetiyle ağzımız şenlendi. Ardından
Ağız tadınızda
uyumlu tercihler
Farkında olmadığımız, bazen
ıskaladığımız veya dikkat
etmediğimiz ögelerden bir
tanesi yeme içme kültürü.
Sadece “kebap, rakı-balık ve
kendin pişir kendin ye” kültürleri
gelişiyor artık. Bu gerçekten
düşündürücü... Oysa tarihimize
ve kültürümüze bakıldığında,
Bursa ve civarı çok çeşitli
lezzetler sunuyor bizlere.